4. Dava hakkının düşmesi
4. Dava hakkının düşmesi
Madde 984 - Gasp ve saldırıdan dolayı dava hakkı, zilyedin fiili ve failini öğrenmesinden başlayarak iki ay ve her hâlde fiilin üzerinden bir yıl geçmekle düşer.
I-) Yargı Kararları:
1-) Y. 8. HD, T: 18.01.2010, E: 2009/5118, K: 2010/80:
“… Dava zilyetliğin korunması niteliğindedir. Davacı, Hazine adına tapuda kayıtlı 2329 ada 4 parsel üzerindeki gecekondunun kendisine ait olduğunu, davalının kira akdine istinaden bu yerde oturduğunu ileri sürmektedir. Dinlenen davacı şahitleri, davalının bu yerde kira akdine istinaden oturduğunu söylememişlerdir. Şahitler davacının, akrabası olan davalıya fakir olduğu için bu yeri istifadesine sunduğunu söylemişlerdir. Davalı şahitleri ise, davalının 15 yıla yakın süre taşınmazda bulunduğunu açıklamışlardır.
Davacı, davalının kira akdine istinaden taşınmazda oturduğunu ispatlayamamıştır. Davalı taşınmazda 15 yılı bulan bir süre ikamet etmektedir. Bu oturma herhangi bir akdi ilişkiye dayanmamaktadır. TMK’nun 984. maddesine göre, Hazine’ye ait taşınmaz üzerinde davacının zilyetlikten kaynaklanan bir hakkı varsa, zilyetliğine vaki gasp ve saldırıdan dolayı dava hakkı fiili ve faili öğrenmesinden başlayarak iki ay ve herhalde fiilin üzerinden bir yıl geçmekle düşer. Davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. …”
2-) Y. 8. HD, T: 26.12.2005, E: 2005/8813, K: 2005/8992:
“… Dava, TMK’nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması isteğine ilişkindir.
Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazın öncesi itibariyle hiç kimsenin zilyetliğinde bulunmayan çalılık bir yer iken, dava konusu bölümüne davalı köyün yararlanması için 1980-1981 yıllarında elektrik ve telefon direkleri dikildiği, davacının daha sonraki yıllarda çalıları temizleyerek köy yolunun kenarındaki direklerin bulunduğu bu yeri kendi taşınmazına kattığı, davalı köyün, davacının zilyetliğindeki taşınmaza herhangi bir tecavüzünün söz konusu olmadığı yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından açıklandığına ve esasen TMK’nun 984. maddesinde öngörülen sürelerin geçmiş olması nedeniyle davacının zilyetliğe yönelik dava hakkı da düştüğüne göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. … ”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
4- Dâva hakkından mahrumiyet ve müruru zaman
Madde 897
Zilyed, gasp ve tecavüz fiillerine ve hakkına tecavüz eden kimse olduğuna vâkıf olur olmaz istirdadı veya tecavüzün menini iddia etmediği halde, dâva hakkından mahrum olur. Zilyed, tecavüzü ve tecavüz edeni daha geç öğrenmiş olsa bile gasp veya tecavüzün vukuu gününden itibaren bir sene geçmekle dâva; müruru zamana uğrar.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 897 nci maddesini karşılamaktadır.
Yürürlükteki metinde, gasp ve saldırı öğrenildiği hâlde derhâl dava açılmaz ise, dava hakkının düşeceği ve daha geç öğrenilmiş olsa dahi, gasp ve saldırının meydana geldiği günden itibaren bir yıl geçmekle dava hakkının zamanaşımına uğrayacağı ifade edilmiştir. Ancak bir yıllık sürenin zamanaşımı mı, hak düşürücü süre mi olduğu tartışma konusu olduğundan, maddede, gasp ve tecavüz hâlinde dava hakkının, fiilîn ve failin öğrenilmesinden itibaren iki ay içinde açılabilmesi bakımından daha uygun görülmüş ve gerek bu iki aylık sürenin gerek fiil tarihinden itibaren işleyecek bir yıllık surenin hak düşürücü süre olduğu kabul edilerek, maddenin kenar başlığı ve metni buna göre yeniden düzenlenmiştir.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
4. Zulässigkeit und Verjährung der Klage
Art. 929
1 Die Klage aus verbotener Eigenmacht ist nur zulässig, wenn der Besitzer sofort, nachdem ihm der Eingriff und der Täter bekannt geworden sind, die Sache zurückfordert oder Beseitigung der Störung verlangt.
2 Die Klage verjährt nach Ablauf eines Jahres; das mit der Entziehung oder Störung zu laufen beginnt, auch wenn der Besitzer erst später von dem Eingriff und dem Täter Kenntnis erhalten hat.
2-) CCS:
4. Déchéance et prescription
Art. 929
1 Le possesseur est déchu de son action, s’il ne réclame pas la restitution de la chose ou la cessation du trouble aussitôt après avoir connu le fait et l’auteur de l’atteinte portée à son droit.
2 Son action se prescrit par un an; ce délai court dès le jour de l’usurpation ou du trouble, même si le possesseur n’a connu que plus tard l’atteinte subie et l’auteur de celle-ci.
Not: Türk Medenî Kanunu’nun 984. maddesi, İsviçre Medenî Kanunu’nun 929. maddesinin 2. fıkrasına tekabül etmektedir. Ancak kaynak kanunda kısa zamanaşımı süresi yoktur.