1. Genel olarak
C. Hükümleri
I. Kapsamı
1. Genel olarak
Madde 786 - İrtifak hakkı sahibi, hakkının korunması ve kullanılması için gerekli olan önlemleri alabilir; ancak, hakkını yüklü taşınmazın malikine en az zarar verecek biçimde kullanmak zorundadır.
Yüklü taşınmazın maliki, irtifak hakkının kullanılmasını engelleyecek ya da zorlaştıracak davranışlarda bulunamaz.
I-) Yargı Kararları:
1-) YHGK, T: 21.06.2006, E: 2006/14-454, K: 2006/459:
“... Dava, müdahalenin önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
Davacı ... Elektrik İletim A.Ş. vekili; müvekkilinin 1412 (1561) parselde irtifak hakkı sahibi olup, davalı tarafından taşınmaz üzerine tehlikeli ve irtifak hakları(nı) ihlal eder şekilde bina inşa edildiğini ileri sürerek; davalının, emniyet mesafesini ihlal eden tecavüzünün önlenmesi ile, binanın tecavüzlü kısmının kal’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, taşınmazın zemininde pay sahibi olmadığını ve inşa ettiği binanın davacının irtifak hakkına müdahale etmediğini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin, “davalı tarafından kaçak inşa edilen binanın havai irtifak sahasına tecavüz ettiği keşfen saptanmış olup, tecavüzlü bölümlerin can ve mal emniyeti yönünden tehlike arz ettiğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle “davanın kabulüne” dair verdiği karar, özel dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; yerel mahkemece “davalı bina malikinin tapuda pay sahibi olmayıp, yargılama sonunda verilecek kararın tapu paydaşlarını bağlayıcı nitelikte bulunmadığı” gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, paylı mülkiyet hükümlerine tabi 1561 parsel sayılı taşınmazda davacı ... Elektrik İletim A.Ş. irtifak hakkı sahibi olup; taşınmaz üzerine bina inşa eden davalı, tapuda pay maliki değildir.
Özel daire ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık; mülkiyeti dava dışı üçüncü kişilere ait olan 1561 parsel sayılı taşınmazın tüm maliklerine dava yöneltilip, katılımlarının sağlanmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere irtifak hakkı, eşyayı kullanma ya da ondan yararlanma veya gerek kullanma ve gerekse yararlanma yetkisini sağlayan sınırlı ayni haktır. İrtifak hakkının içeriğini oluşturan yetkiler, kural olarak sınırlıdır. Böyle olduğu için de hak sahibine, hakkın konusu eşya üzerinde kullanma ve yararlanma yönünden sınırlı bir egemenlik sağlar.
Şu var ki, bu ayni hak, herkese karşı ileri sürülebilir. Medeni Yasa’da, irtifak hakkının hak olarak korunması için özel bir hüküm yoksa da, bu konuda mülkiyete ilişkin kurallar örnek olarak uygulanır. Böyle olunca da, irtifak hakkı sahibi, Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinden yararlanarak, müdahalenin önlenmesi davası açabilir.
Davacının, lehine irtifak hakkı tesis edilen taşınmazdan, davalının müdahalesinin men’ini ve inşa edilen binanın yıkımını istemesi, ayni nitelikteki irtifak hakkının kendisine verdiği bir hakkı kullanmaktan ibarettir.
Öte yandan, kural olarak taşınmaz üzerinde yapılan bina ve inşaat, o yerin tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) olup, hukuksal durumu yere bağlıdır. Mülkiyeti müşterek arsa üzerinde ortaklardan birisi tarafından yapılan binanın da, arza tabi olup, mülkiyetinin arsa paydaşlarına ait bulunduğu kuşkusuzdur.
Ne var ki, somut olayda davalı, tapuda arsa paydaşı olmadığı gibi, dava konusu binanın geçerli bir hukuki sebebe dayanılmaksızın inşa edildiği anlaşılmaktadır. Bir başka ifadeyle davalı, taşınmazı geçerli bir hukuki tasarrufa ve akdi bir ilişkiye dayanarak işgal etmediğine göre, fuzuli şagil durumundadır.
Şu duruma göre, davalının kayden bir ilgisi bulunmayan taşınmaz üzerine inşa ettiği bina nedeniyle, davacının irtifak hakkına dayanarak açtığı el atmanın önlenmesi ve kal davasında verilecek hükmün, zemin paydaşlarının haklarına etkili olmadığı açıktır.
Hal böyle olunca; yerel mahkemenin, binayı inşa eden davalının yan tutulması gerekip, arsa paydaşlarına husumet yöneltilemeyeceğine ilişkin direnme kararı usul ve yasaya uygundur.
Ne var ki, özel dairece işin esası incelenmeksizin karar verildiğinden, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya özel daireye gönderilmelidir. …”
2-) Y. 12. HD, T: 09.03.2010, E: 2009/23569, K: 2010/5410:
“... Alacaklı S. K. tarafından Bergama Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.06.2008 tarih ve 2007/689 esas, 2008/627 karar sayılı geçit hakkı tesisine ilişkin ilamına dayalı olarak borçlular Y. K. ve H. K. hakkında ilamlı icra takibine başlandığı ve adı geçenlere örnek 2 nolu icra emri tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Geçit hakkı tesisine ilişkin ilama dayanılarak meni müdahale ve tahliye istenemez. Bu nedenle anılan ilama dayalı olarak başlatılan takipte, borçlulara İİK. nun 30 ve 31.maddeleri ile İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 19/d maddesi uyarınca örnek 4 nolu bir işin yapılmasına veya yapılmamasına, bir irtifak hakkının kaldırılmasına veya gemi üzerindeki intifa hakkının kaldırılmasına veya yükletilmesine dair ilâmların yerine getirilmesine ilişkin icra emri tebliği gerekip, borçlulara taşınır teslimine veya taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin örnek 2 numaralı icra emri gönderilmesi doğru değildir. Borçluların bu yöne ilişkin başvuruları ilama aykırı olarak yapılan icra takibine yönelik olduğundan süresiz şikâyete tabidir.
O halde, mahkemece yukarıda belirlenen kurallar çerçevesinde borçlulara tebliğ edilen icra emrinin iptali yerine şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine dayalı olarak tesis edilen geçit hakkı, mülkiyet hakkını sınırlayan bir irtifak hakkı olup, aynı yasanın 779. maddesine göre; “taşınmaz lehine irtifak hakkı, bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yüklü taşınmazın malikini mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmaya veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya mecbur kılar.” Yine, TMK. nun 786. maddesi uyarınca; “İrtifak hakkı sahibi, hakkının korunması ve kullanılması için gerekli olan önlemleri alabilir; ancak, hakkını yüklü taşınmazın malikine en az zarar verecek biçimde kullanmak zorundadır.”
Bu yasal düzenlemeler ışığında, geçit hakkı tesisine ilişkin ilamın infazı sırasında, icra müdürlüğünce yapılması gereken iş, geçit hakkı tesis edilen yerin bilirkişi marifeti ile belirlenerek, taraflara gösterilmesi ve mülkiyet sahibi borçluların kullanımını engellemeyecek şekilde işaretlendirme yapılmasından ibarettir. Tel örgü ile veya benzeri şeylerle geçit hakkı tanınan bölümün ana mülkiyetten ayrıştırılması ve taşınmaz maliki borçluların kullanımlarının engellenmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece şikâyete konu infaz işleminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlendikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. …”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
C İRTİFAK HAKKININ HÜKÜMLERİ
I. Şümulü
1- Umumiyetle
Madde 710
İrtifak hakkının sahibi hakkını muhafaza ve ondan istifade için iktiza eden bütün tedbirleri ittihaz edebilir ve hakkını ancak tahmil edilen gayri menkulün sahibine en az zarar verecek tarzda kullanır.
Tahmil edilen gayri menkulün sahibi irtifak hakkının kullanılmasını hiç bir suretle men edemiyeceği gibi işkâl dahi edemez.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 710 uncu maddesini karşılamaktadır.
Hüküm değişikliği yoktur. Madde İsviçre Medenî Kanununun 737 nci maddesine uygun olarak iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Konu ve kenar başlıklarıyla birlikte, kaynak Kanun da göz önünde tutularak, arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Maddenin birinci fıkrasındaki “iktiza eden bütün tedbirleri ittihaz edebilir” ifadesi yerine, kaynağa uygun olarak, “gerekli olan önlemleri alabilir.” denilmiştir.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
C. Inhalt
I. Umfang
1. Im allgemeinen
Art. 737
1 Der Berechtigte ist befugt, alles zu tun, was zur Erhaltung und Ausübung der Dienstbarkeit nötig ist.
2 Er ist jedoch verpflichtet, sein Recht in möglichst schonender Weise auszuüben.
3 Der Belastete darf nichts vornehmen, was die Ausübung der Dienstbarkeit verhindert oder erschwert.
2-) CCS:
C. Effets des servitudes
I. Etendue
1. En général
Art. 737
1 Celui à qui la servitude est due peut prendre toutes les mesures nécessaires pour la conserver et pour en user.
2 Il est tenu d’exercer son droit de la manière la moins dommageable.
3 Le propriétaire grevé ne peut en aucune façon empêcher ou rendre plus incommode l’exercice de la servitude.