Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 716

III. Tescili isteme hakkı

III. Tescili isteme hakkı

Madde 716 - Mülkiyetin kazanılmasına esas olacak bir hukukî sebebe dayanarak malikten mülkiyetin kendi adına tescilini istemek hususunda kişisel hakka sahip olan kimse, malikin kaçınması hâlinde hâkimden, mülkiyetin hükmen geçirilmesini isteyebilir.

Bir taşınmazın mülkiyetini işgal, miras, kamulaştırma, cebrî icra veya mahkeme kararına dayanarak kazanan kişi tescili doğrudan doğruya yaptırabilir.

Bir taşınmazın mülkiyetinde eşler arasındaki mal rejimi dolayısıyla meydana gelen değişiklikler, eşlerden birinin istemiyle tapu kütüğüne doğrudan tescil olunur.

I-) Yargı Kararları:

1-) YİBK, T: 20.06.1951, E: 1949/13, K: 1951/5:

Bkz. madde 734.

2-) YİBK, T: 07.10.1953, E: 1953/8, K: 1953/7:

Bkz. madde 706.

3-) YİBK, T: 11.02.1959, E: 1958/10, K: 1959/12:

Bkz. madde 732.

4-) YİBK, T: 18.04.1960, E: 1960/15, K: 1960/7:

Bkz. madde 713.

5-) YİBK, T: 25.10.1971, E: 1970/1, K: 1971/2:

“… Satış vaadi sözleşmelerine dayanan ve Medenî Kanunun 642. maddesi hükmünce mülkiyet hakkının satış vaadi sözleşmelerinden yararlanan âkide yöneltilmesini amaç güden davaların Tapulama Mahkemelerinin görevi içinde bulunduğuna … karar verildi.” (RG: 12.12.1971, S: 14040).

Not: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Geçici 1. maddesi ile tapulama mahkemeleri, kadastro mahkemeleri adını almıştır.

6-) YİBK, T: 24.04.1978, E: 1978/3, K: 1978/4:

“… 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra, ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti ya da irtifakı kurulmadan önce, bağımsız bölüme ilişkin ve arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız, eş deyişle arsa payı belirlenmiş veya belirlenmemiş olarak noterlerce düzenlenen kat mülkiyeti ya da kat irtifakı satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğuna, bu tür bir satış vaadi sözleşmesinin tapu memurunca düzenlenmesinin zorunlu bulunmadığına … karar verildi.” (RG. 10.06.1978; S: 16312).

7-) YİBK, T: 30.09.1988, E: 1987/2, K:1988/2:

“… Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilmeyeceğine; bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tâbi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre hâkimin M. K. nun 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebileceğine … karar verildi.” (RG. 21.12.1988; S: 20026).

8-) Y. 14. HD, T: 06.06.2011, E: 2011/5856, K: 2011/7339:

“... Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu’nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. ...”

9-) Y. 14. HD, T: 09.03.2009, E: 2009/1955, K: 2009/2878:

“... Dava, biçimine uygun düzenlenen 22.06.1994 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Vaat borçlusu mirasçıları olan davalılar zamanaşımı savunmasında bulunmuş, sözleşmede kısmen taksitler halinde ödenmesi kararlaştırılan satış bedelinin ödenmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece dava kabul edilmiştir.

Hükmü davalılar temyiz etmiştir.

Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu’nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma” kuralı ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Yapılan keşifte 25 numaralı bağımsız bölümde davacıların zilyet olduğu saptandığından mahkemenin davalıların zamanaşımı savunmasını dikkate almaması doğrudur.

Ne var ki; taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Somut uyuşmazlıkta satışı vaat edilen taşınmaz için 250 milyon lira bedel belirlendiği, bunun 100 milyon lirasının peşin alındığı, 150 milyon lira için muhtelif tarihli ve bedelli senet düzenlendiği sözleşmede yazılıdır. Davalılar taksitle yapılması kararlaştırılan ödemelerin yapılmadığını savunduğundan aksinin ispatı davacıya düşer.

Mahkemece yapılması gereken iş, taksitli ödemelere ilişkin davacıdan delillerini isteyip toplamak, ödemeler kanıtlanmazsa bu miktarı … dava tarihine göre güncelleştirmek, davacının kanıtlayamadığı ödeme tutarını davalılara ödemek üzere Borçlar kanununun 81. maddesine göre depo ettirmek, davayı ancak bundan sonra kabul etmek olmalıdır.

Eksik araştırma ve incelemeye dayalı kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.”

10-) Y. 14. HD, T: 25.09.2007, E: 2007/9988, K: 2007/10710:

“... Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarih ve 1996/763-864 sayılı kararında belirtildiği üzere tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi değildir. İlgilisine kişisel hak sağlayan zilyetlik kaydıdır. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin tahsis yapılan kişi adına tescilini gerektirmez. Tahsis belgesinin idari işlemle geri alınması olanaklıdır. ...”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

III. Tescili talep hakkı

Madde 642

Bir şeye temellük etmek hakkını bağışlama1 gibi bir sebeple iktisap etmiş olan kimse tescil muamelesinin icrasını malikinden talep edebilir. İmtina halinde mülkiyetin kendisine aidiyetine karar verilmesini hâkimden istiyebilir.

İhraz ve işgal, intikal, istimlâk, cebri icra ve mahkeme ilâmiyle bir gayrimenkulün mülkiyetini iktisap eden kimse; doğrudan doğruya tescil muamelesini yaptırabilir.

Karı koca malları hakkındaki usul icabı olarak vuku bulan mülkiyet tebeddülleri sicilli mahsusuna kayıt ve ilân edilmesini müteakip resen tapu siciline de kaydolunur.

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 642 nci maddesini karşılamaktadır.

Madde İsviçre Medenî Kanununun 664 üncü2 maddesinde olduğu gibi üç fıkra hâline getirilmiştir. Arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

III. Recht auf Eintragung

Art. 665

1 Der Erwerbsgrund gibt dem Erwerber gegen den Eigentümer einen persönlichen Anspruch auf Eintragung und bei Weigerung des Eigentümers das Recht auf gerichtliche Zusprechung des Eigentums.

2 Bei Aneignung, Erbgang, Enteignung, Zwangsvollstreckung oder Urteil des Gerichts kann der Erwerber die Eintragung von sich aus erwirken.

3 Änderungen am Grundeigentum, die von Gesetzes wegen durch Gütergemeinschaft oder deren Auflösung eintreten, werden auf Anmeldung eines Ehegatten hin im Grundbuch eingetragen.

2-) CCS:

III. Droit à l’inscription

Art. 665

1 Celui qui est au bénéfice d’un titre d’acquisition peut exiger que le propriétaire fasse opérer l’inscription; en cas de refus, il peut demander au juge l’attribution du droit de propriété.

2 L’occupation, l’héritage, l’expropriation, l’exécution forcée et le jugement autorisent l’acquéreur à réclamer l’inscription de son chef.

3 Les mutations qui résultent par l’effet de la loi d’une communauté de biens ou de sa dissolution sont inscrites au registre foncier à la réquisition d’un des époux.



1   743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi’nin 642. maddesinin Düstur’da yayınlanan ilk metninde yer alan “… hibe …” ifadesi 1424 sayılı ve 18.04.1929 tarihli İcra ve İflâs Kanunu’nun 343. maddesi uyarınca “… bağışlama …” şeklinde değiştirilmiştir (RG. 04.05.1929; S: 1183).

2   Gerekçedeki “ … 664 üncü … ” ibaresi sehven yazılmıştır. Bu ibarenin “ … 665 inci … ” olarak anlaşılması gerekir.

 

 

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X