Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 462

I. Vesayet makamından

B. İzin

I. Vesayet makamından

Madde 462 - Aşağıdaki hâllerde vesayet makamının izni gereklidir:

1. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması,

2. Olağan yönetim ve işletme ihtiyaçları dışında kalan taşınır veya diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi,

3. Olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işleri,

4. Ödünç verme ve alma,

5. Kambiyo taahhüdü altına girme,

6. Bir yıl veya daha uzun süreli ürün ve üç yıl veya daha uzun süreli taşınmaz kirası sözleşmeleri yapılması,

7. Vesayet altındaki kişinin bir sanat veya meslekle uğraşması,

8. Acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması,

9. Mal rejimi sözleşmeleri, mirasın paylaştırılması ve miras payının devri sözleşmeleri yapılması,

10. Borç ödemeden aciz beyanı,

11. Vesayet altındaki kişi hakkında hayat sigortası yapılması,

12. Çıraklık sözleşmesi yapılması,

13. Vesayet altındaki kişinin bir eğitim, bakım veya sağlık kurumuna yerleştirilmesi,

14. Vesayet altındaki kişinin yerleşim yerinin değiştirilmesi.

I-) Yargı Kararları:

1-) YHGK, T: 12.04.2006, E: 2006/1-161, K: 2006/155:

“…Davacılar, kardeşleri olan Aynur’un akit tarihinde tasarruf ehliyetinin bulunmadığını ileri sürüp, aktin iptali ile, çekişmeli taşınmaz mülkiyetinin kendisine iadesini istemişlerdir.

Gerçekten de, dosyada mevcut Karacasu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/224-256 sayılı kararıyla adı geçenin davadan sonra 07.11.2003 tarihi itibariyle ehliyetsizliğinden bahisle hacir altına alındığı, kendisine Sami Tezcan’ın vasi tayin edildiği anlaşılmıştır.

Vasi, Türk Medeni Kanununun 462. maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından aldığı husumete izin kararı ile birlikte 29.12.2003 tarihli oturumda davaya katılma talebinde bulunmuş, ancak bu talebi yerinde görülmemiş, aynı oturumda davacıların davada sıfatları bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. …

Davanın devamı sırasında vesayet altına alınan ehliyetsizi, kanunen temsil yetkisi olmayan davacıların, aktif dava ehliyetleri bulunmamaktadır.

Harç yatırmayan vasi, müdahil sıfatıyla davayı takip edemeyeceği gibi, vasi tarafından açılan tapu iptal davası, bir başka dosya üzerinden devam etmektedir.

Ayrıca, 22.03.1972 gün, 1967/2-806 E, 195 K. sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında belirtildiği üzere, vasinin davayı takip ettiğini bildirmesi, usulsüz açılan davaya sonradan sıhhat kazandıramayacağından, usul ve kanuna uygun görülen direnme kararının onanması gerekmiştir. …”

2-) Y. 11. HD, T: 04.06.2009, E: 2008/3068, K: 2009/7230:

“... Dava, davalı banka aracılığı ile maaş alan kısıtlının, vasisinin görev süresinin uzatılmamasına dayalı olarak maaşının ödenmemesi nedeniyle, hesapta biriken paranın tahsili suretiyle muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

TMK’nun 462/8 maddesi uyarınca, dava açmak için vesayet makamından izin alınması gereklidir. Dosya kapsamından davacı tarafın böyle bir izni aldığına dair delile rastlanmamıştır.

Bu durumda, mahkemece, dava açmaya izin alması için davacı tarafa süre verilmesi ve alınacak izin sonrasında davaya devamla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacı tarafa böyle bir süre verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır. ...”

Not: Kararın diğer kısmı için bkz. madde 480.

3-) Y. 4. HD, T: 24.11.2008, E: 2008/3977, K: 2008/14550:

“… 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin 405/8. maddesi, sulh mahkemesinin iznine tabi tuttuğu işler arasında husumeti de saymış; böylece, gerek vesayet altındaki kişi adına vasi tarafından dava açılabilmesini ve gerekse kendilerine karşı açılmış bir davada vasi tarafından temsil edilebilmelerini vasinin sulh mahkemesinden izin alması koşuluna bağlamıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 462/8. maddesi de, vasinin vesayeti altındaki kişi adına dava açabilmesini vesayet makamının iznine tabi kılmış; öncekinden farklı olarak, vesayet altındakine karşı açılmış olan davalar yönünden bu izin koşulunu kaldırmıştır.

Böylece, anılan her iki Kanuna göre de, konusu ve türü ne olursa olsun, vasinin, vesayeti altındaki kişi adına herhangi bir davayı açabilmesi, her halükarda, bu konuda izin almış olması koşuluna bağlıdır. Bu konu kamu düzenine ilişkin olduğundan herhangi bir davada vasinin bu yönde izin almış olup olmadığı hususu, Mahkemece ve Yargıtay’ca re’sen gözetilmelidir. Hukuk Genel Kurulunun 2005/21-195 Esas, 2005/209 Karar sayılı ilamları da aynı hususa işaret etmekte olup vasinin izin almaksızın dava açması durumunda, davayı gören mahkemenin, vasiye bu yönde ilam alıp sunmak üzere uygun bir süre vermesi gerekir; bu husus yerine getirilmeden yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılması Kanuna aykırıdır. Böylesi bir kanuna aykırılık ise, Yargıtay’ın temyiz incelemesi sırasında resen dikkate alması gereken bir bozma nedenidir.

Somut olay bu açıklamalar çerçevesinde değerlendirildiğinde: vesayet altındaki davacılara temsilen açılan davayı açma konusunda, dava tarihinde yürürlükte(ki) 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 405/8. maddesi ya da davanın yargılaması sürerken yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 462/8. maddesi uyarınca vesayet makamından izin alındığına dair bir ilam sunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş; vasiye, eldeki davayı açması konusunda vesayet makamından izin alması ve buna dair ilamı dosyaya sunması için uygun bir sürenin verilmesi; bu nitelikte bir ilam alınıp sunulduğu takdirde davaya devamla esas hakkında hüküm kurulması; aksi takdirde, esasa girişilmeksizin davanın salt bu nedenle reddine karar verilmesidir. …”

4-) Y. 2. HD, T: 05.05.2005, E: 2005/4547, K: 2005/7408:

“… Taşınmazların alım ve satımı konusunda öncelikle vesayet makamının karar vermesi (MK. md. 462/1) satışın pazarlıkla yapılmasının istenilmesi halinde bunun da denetim makamınca karar altına alınması gerekmektedir. (MK. md. 444) Vesayet organları ve vesayet işleri ile görevlendirilenler gerekli özeni göstermek zorundadırlar. (MK. md. 466) Taşınmazların satılmış olması davanın konusuz kaldığını göstermez. Bozmaya uyulduğuna göre 21.06.2004 gün ve 2004/7263 - 8155 sayılı kararın bir numaralı bendindeki hususların yerine getirilmesi ve öncelikle 470, 515, 1136, 2234 ve 2459 numaralı parseller hakkında vesayet makamından karar alınması, verilen kararın icazete yönelik olması halinde, bunun denetim makamına sunulması gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması usul ve yasaya aykırıdır. …”

5-) Y. 2. HD, T: 03.02.2003, E: 2003/17, K: 2003/1406:

“… Küçükler Ömer ile Melis’e Eskişehir Vesayet Makamınca dedeleri Ömer D. vasi atanmış, vesayet kararı 23.7.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Vesayet makamının izni alınmadıkça küçüklerin yerleşim yeri değiştirilemiyeceği gibi vasi tayini kararının kesinleşmesi karşısında dava konusuz kalmıştır. Konusu kalmayan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. …”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

B İZİN

I. Sulh mahkemesi tarafından

Madde 405

Aşağıdaki hususlarda sulh mahkemesinin izni lâzımdır:

1-  Gayrimenkulün alım satımı ve terhini ve sair aynî bir hak tesisi.

2-  Alelâde işletme ve idare ihtiyaçları haricinde menkulâtın alım satımı.

3-  Alelâde idare ihtiyaçları haricinde inşaat.

4-  Ödünç verme ve alma.

5-  Kambiyo tahhütleri altına girmek.

6-  Bir seneden fazla müddetle arazi ve üç seneden veya ondan fazla müddetle akar kira1 ve isticarı.

7-  Vesayet altında bulunan kimsenin bir sanat veya meslek ile iştigaline müsaade.

8-  Vasi tarafından heman yapılması lâzımgelen muvakkat tedbirler müstesna olmak üzere husumet, sulh, tahkim ve konkordato akdi.

9-  Evlenme mukavelesi akdi ve miras taksimi.

10-       Borç ödemekten âciz beyanı.

11-       Vesayet altında bulunan kimsenin hayatı üzerine sigorta akdi.

12-       Çıraklık mukavelesi akdi.

13-       Vesayet altındaki kimsenin bir terbiye veya muavenet müessesesine konulması.

14-       Vesayet altında bulunan kimseye yeni bir ikametgâh ittihazı.

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 405 inci maddesini karşılamaktadır.

Ancak (2) numaralı bende “diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi” ifadesi eklenmiştir.

(3) numaralı benddeki “Alelade idare ihtiyaçları haricinde inşaat” yerine “olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işleri” deyimi kullanılmıştır.

Maddenin (6) numaralı bendindeki “bir yıl veya daha uzun süreli ürün ...” hükmündeki ürün kirası, yürürlükteki maddede “arazi kirası” olarak geçmektedir. Bu değişiklikle “arazi” sözcüğü yerine “ürün” sözcüğü kullanılmıştır. Böylece buraya sadece bir yıl veya daha uzun süreli taşınmazların değil, koşulları varsa taşınırların da ürün kirası dahil edilmiştir.

Maddenin (8) numaralı bendindeki “husumet” sözcüğü yerine “dava açma” sözcüğü kullanılmıştır. Açılan davada vesayet altındaki kişiyi temsilen vasinin davayı yürütmesi için ayrıca vesayet makamından izin almasına gerek olmadığından buraya eklenmesine gerek duyulmamıştır.

Yürürlükteki maddenin (9) numaralı bendinde, sadece miras taksim sözleşmesi izne tâbi tutulmuşken, yeni düzenlemede bu hükme ayrıca “miras payının devri sözleşmeleri”de dahil edilmiştir. Zira miras taksim sözleşmesi yeni deyimiyle “paylaşma sözleşmesi” kadar önemli olan, vesayet altındaki kişinin miras payının devri sözleşmelerinin, vesayet makamının izninden bağışık tutulmasının haklı bir gerekçesi olamaz.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

B. Zustimmung

I. Der Vormundschaftsbehörde

Art. 421

Die Zustimmung der Vormundschaftsbehörde wird für folgende Fälle gefordert:

1. Kauf, Verkauf, Verpfändung und andere dingliche Belastung von Grundstücken;

2. Kauf, Verkauf und Verpfändung anderer Vermögenswerte, sobald diese Geschäfte nicht unter die Führung der gewöhnlichen Verwaltung und Bewirtschaftung fallen;

3. Bauten, die über die gewöhnlichen Verwaltungshandlungen hinausgehen;

4. Gewährung und Aufnahme von Darlehen;

5. Eingehung wechselrechtlicher Verbindlichkeiten;

6. Pachtverträge, sobald sie auf ein Jahr oder länger, und Mietverträge über Räumlichkeiten, sobald sie auf wenigstens drei Jahre abgeschlossen werden;

7. Ermächtigung des Bevormundeten zum selbständigen Betrieb eines Berufes oder Gewerbes;

8. Prozessführung, Abschluss eines Vergleichs, eines Schiedsvertrages oder eines Nachlassvertrages, unter Vorbehalt der vorläufigen Verfügungen des Vormundes in dringenden Fällen;

9. Eheverträge und Erbteilungsverträge;

10. Erklärung der Zahlungsunfähigkeit;

11. Versicherungsverträge auf das Leben des Bevormundeten;

12. Verträge über die berufliche Ausbildung des Bevormundeten;

13. ...

14. Verlegung des Wohnsitzes des Bevormundeten.

2-) CCS:

B. Autorisations à donner

I. Par l’autorité tutélaire

Art. 421

Le consentement de l’autorité tutélaire est nécessaire:

1. Pour acheter ou vendre des immeubles et pour les grever de gages et autres droits réels;

2. Pour acheter, vendre et mettre en gage d’autres biens au-delà des besoins de l’administration ou de l’exploitation courantes;

3. Pour construire au-delà des besoins de l’administration courante;

4. Pour prêter et emprunter;

5. Pour souscrire des engagements de change;

6. Pour conclure des baux à ferme d’une année ou plus et des baux à loyer d’immeubles de trois ans ou plus;

7. Pour autoriser le pupille à exercer une profession ou une industrie;

8. Pour plaider, transiger, compromettre et conclure un concordat, le tout sous réserve des mesures provisoires prises d’urgence par le tuteur;

9. Pour faire un contrat de mariage et partager une succession;

10. Pour faire une déclaration d’insolvabilité;

11. Pour contracter une assurance sur la vie du pupille;

12. Pour passer un contrat d’apprentissage;

13. ...

14. Pour constituer un nouveau domicile au pupille.

 

Not: İsviçre Medenî Kanunu’nun 421. maddesinin 13. bendi 06.10.1978 tarihli Federal Kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İsviçre Medenî Kanunu’nun 421. maddesi 19.12.2008 tarihli Federal Kanun ile 01.01.2013 itibariyle değişikliğe uğramıştır.



1   743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi’nin 405. maddesinin 6. bendinin Düstur’da yayınlanan ilk metninde yer alan “… icar …” ifadesi 1424 sayılı ve 18.04.1929 tarihli İcra ve İflâs Kanunu’nun 343. maddesi uyarınca “… kira …” şeklinde değiştirilmiştir (RG. 04.05.1929; S: 1183).

 


Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X